Fransa'nın Meksika'yla oynadıkları maçtan sonra yaşadıkları takım içi olaylar hakkında bir şeyler yazmak istiyordum ama yazamadım. Aslında ardı ardına patlak veren bu olaylara Fransa basını bile yetişmekte zorlandı.
Olan oldu, biten bitti. Sahaya çıkan Fransız takımı -marş okunurken birlik ve azim içinde gözükse de- olaydan tamamıyla kopuk ve isteksizdi. Futbolcular zaten bireysel olarak kötü oynadılar; takım oyunu da oynanamayınca, Fransa çuvalladı.

Vuvuzela çalmayan ender Güney Afrikalı taraftarlardan biri
Güney Afrika ise inançlı ve tutkulu bir oyun koydu ortaya. 20. dakikada kullanılan köşe vuruşunu havada karşılamak isterken havayı yumruklayan ve açığa çıkan Fransa kalecisi Hugo Lloris'i avladılar ve moralman çökmüş olan rakibi iyice yıktılar.
Fransa'nın yıkılışının tek nedeni Güney Afrika'nın golü ve güzel oyunu değildi. Maçın Kolombiyalı hakemi Oscar Ruiz 26. dakikada Fransa'nın orta saha oyuncusu Yoann Gourcuff'ü oyundan attı. Bu kırmızı kart kararı çok ağır bir karardı ve pozisyon bana göre kırmızı kartlık değildi. Maçın adeta kırılma noktası olan bu olay, 10 kişi kalan Fransa'yı çok olumsuz etkiledi.
Takımı sırtlayacağı düşünülen Franck Ribery, mavi bir hayalet gibi sahada dolaşıyordu. Maça sonradan giren Thierry Henry de birkaç pozisyon dışında hiçbir varlık gösteremedi. Ayrıca atılan bir pası elle kontrol ederek elini ne kadar ustaca kullandığını(!) bir kez daha gösterdi.

Fransa teknik direktörü Raymond Domenech (sağda), maç sonunda yanına gelen rakip takım teknik direktörü Carlos Alberto Parreira'nın (solda) elini sıkmayı reddetti
Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan ülkelerin takımları genelde gruplardan çıkıyordu; ancak Güney Afrika bunu başaramadı. Yine de ellerinden geleni yaptılar.
Fransa ise 2002 yılında yaptığının çok benzerini tekrar etti. Son şampiyon olarak geldiği 2002 Dünya Kupası'nda gol dahi atamadan, bir beraberlik ve iki yenilgi ile ayrılmıştı. Fransa o zaman da A Grubu'ndaydı ve yine Uruguay'la aynı gruptaydı. Fransa grup sonuncusu olurken, Uruguay da grup üçüncüsü olarak elenmişti.
Bu turnuvaya geldiğinde de geçen Dünya Kupası'nın ikincisi unvanını taşıyordu Fransa. Yine A Grubu'ndaydı ve yine Uruguay vardı grubunda. Bu sefer -son maçta ve zar zor da olsa- bir gol attı ama aldığı bir beraberlik ve iki yenilgi ile 1 puan alarak yine sonuncu oldu.
2002 yılında Fransa'nın teknik direktörü olan Roger Lemerre, geçen sezon Ankaragücü'nün teknik direktörlüğünü yaptı ancak sezon sonunda kovuldu. Bakalım hayat Raymond Domenech için nasıl bir kader çizecek...
Not: Maçta olan bitenler için FIFA'nın sayfası.
Ayrıca; Fransa'nın ilk maçta berabere kaldığını anımsatan uyarısı için İTÜ Sözlük'ten fakespeare'e teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fikri olan sakınmasın